Üç, dört yaşlarımdayken önce kendi bebeklerime elbiseler giydirerek başladım uzun yıllar sürecek macerama. Kumaş parçalarından, renkli kağıt ve poşetlerden kestim, yapıştırdım. Oyuncak bebeklerime defileler düzenlerken günün birinde kendi koleksiyonlarımı yapacağım, elbiselerimin profesyonel podyumlarda boy göstereceğini nereden bilebilirdim. Çocukluğumda başlayan bu sevda yıllar geçtikçe kalemimden dökülmeye başladı.
İçimdeki bu moda tutkusu büyüdükçe büyüdü ve sonunda profesyonelliğe adım atmamı sağlayacak Tekstil ve Moda Tasarımı bölümüne başladım. Artık işin mutfağını da felsefesini de öğrenecektim. Böylelikle kumaşı daha yakından tanımaya başladım. Her kumaşın nasıl hikayeler yaratabileceğini öğrendim ve bunu tasarımlarım ile birleştirdim. Yaptığım çalışmalar ve farklı bakış açım kampüsün dışına çıktı. Önce Türkiye giyim sektörünün öncülerinden Vakko'da staj yaptım. Daha öğrenim hayatım bitmeden çocuk abiye sektörünün en önde gelen firmalarından birinde çalışırken buldum kendimi.
Daha küçücük bir çocukken ektiğim tohumların burada filizleneceğini görmem beni çok mutlu etti. Artık oyuncak bebekleri değil elbiselerimi giydiklerinde mutluluktan havalara uçan çocukları giydiriyorum. Farklı kültürlerin elbiselerden beklentilerini, renk tercihlerini ve tasarım kültürlerini deneyimleme şansına eriştim. Bu zenginlik de tasarımlarımı çeşitlendirmeme olanak sağladı. Tabi ki zorluklar yaşadım. Alışılmışın dışına çıkmak hep zorlukları da peşinden getirir. Fakat uzun vadede farklılık ve farkındalığın başarıyı getireceğini gördüm. Ancak, bu farklılık oturmuş bir iş kültürü olan firmada devam ettirmem oldukça zordu. Bu yüzden kendi fikirlerimin peşinden koşabileceğim, koşabilecek bir ekibe ihtiyacım olduğunu hissettim.
Üç yıldır kendi atölyemde muazzam bir ekiple beraber çalışıyoruz. Çocuklar için mutluluk ve ışıltılar tasarlayıp, büyük bir titizlikle üretiyoruz. Tasarladığım elbiselerin dilini bile konuşamadığım ülkelerde çocukların en özel anlarına ışıltı ve mutluluk katmasına bayılıyorum. Onların fotoğraflarını gördükçe çocukluk hayalimin peşinden koşmamım mutluluğunu yaşıyorum.
Şimdi ise tasarımlarımı kendi markam altında sunmanın tam zamanı. Neden mi 'Glowy'? Çünkü, çocukların gülümsemelerine biraz daha parıltı, biraz daha neşe ve sevinç eklemek için. Onların, showroomumuza girdiğinde gözlerinde oluşan ışıltıya yeni ışıltılar kondurmak için. Çocuklar hep daha mutlu ve parıltılı olsun diye. Sevgiyle ve ışıltı ile kalın.............